Dublin Prosedürü

woman with purple head scarf looking pensive
Güncelle 24.09.2025

İltica başvurumdan hangi ülke sorumlu?

Dublin III Yönetmeliği, iltica başvurunuzun işleme alınacağı Avrupa ülkesini belirler. Duruşmadan önce kısa bir görüşme yapılır. Buna “Reiseweg-Befragung” denir. Bu görüşmede sizden Avrupa’ya ve Almanya’ya hangi yolla geldiğiniz sorulur. Amaç, sığınma işleminizden başka bir AB ülkesinin sorumlu olup olmadığını anlamaktır. Örneğin, parmak izleriniz ilk olarak başka bir Avrupa ülkesinde kaydedilmiş ve dosyalanmışsa veya Almanya'dan önce başka bir yere sığınma başvurusunda bulunmuşsanız, iltica prosedürünüzden bu ülke sorumludur. Bu da Almanya'nın sizi bu ülkeye geri gönderebileceği anlamına gelir.

Dublin III Yönetmeliği, tüm AB ülkelerinde ve Norveç, İzlanda, Lihtenştayn ve İsviçre'de geçerlidir(“Dublin ülkeleri” olarak adlandırılan ülkelerde). İlke olarak, iltica başvurunuzdan sorumlu devlet, AB'de ilk geldiğiniz veya size giriş vizesi veren ilk Avrupa ülkesidir.

Dikkat: İngiltere, Brexit’ten sonra artık Dublin ülkeleri arasında sayılmıyor. Ancak şu anda İngiltere ile bazı AB ülkeleri arasında yeni anlaşmalar yapılıyor. Bu anlaşmalar, mültecilerin geri gönderilmesini de kapsıyor.

YENİ: Mayıs 2024’te Avrupa Birliği, Ortak Avrupa İltica Sistemi’nin (GEAS) reformunu kabul etti. Bu reform, iltica hukukunda birçok sıkılaştırma getiriyor. Üye ülkeler, 2026 Haziranına kadar kendi iltica sistemlerini buna göre uyarlamak zorunda.

Reformun bir parçası da yeni “İltica ve Göç Yönetimi Tüzüğü”. Bu düzenleme, şu anki Dublin-III Tüzüğü’nün yerini alacak. Değişmeyen nokta şu: İltica işlemlerinden genellikle kişinin ilk girdiği ülke sorumlu olmaya devam edecek. Yenilik ise şu: Eğer kişi “kaçak” sayılırsa, başka bir ülkeye gönderme süresi 18 aydan 36 aya kadar uzatılabilecek. Ayrıca, sığınmacılar artık sadece sorumlu olan AB ülkesinde sosyal yardımlardan yararlanabilecek.

İnsan hakları örgütleri bu reformu eleştiriyor. Uygulamanın pratikte nasıl olacağı ise henüz belli değil.

Bilmem Gerekenler

Dublin Yönetmeliği benim için geçerli mi?

Dublin Yönetmeliği aşağıdaki durumlarda sizin için geçerlidir:

  • parmak izleriniz, Almanya’dan önce başka bir “Dublin devletinde” kaydedilip dosyalandıysa.
  • başka bir “Dublin devletinde” iltica başvurusu yaptıysanız ve iltica prosedürünüz hâlâ devam ediyorsa.
  • başka bir “Dublin devletinde” iltica başvurusu yaptıysanız ama daha sonra bu başvurunuzu geri çektiyseniz.
  • başka bir “Dublin devletinde” iltica başvurusu yaptıysanız ve başvurunuz reddedildiyse.
  • başka bir “Dublin devletinden” vize veya oturum izni aldıysanız (örneğin, sınır dışı edilmeye ilişkin ulusal yasak sebebiyle).

Bütün bu durumlarda, Almanya'daki iltica başvurunuz kabul edilemez (unzulässig) olarak reddedilir. BAMF sizden başka ülkeye geri dönmenizi ister ve oraya gönderilmenize karar verir.

Dublin prosedürü nasıl işler?

İltica başvurusunda bulunduğunuz anda, BAMF ilk olarak iltica prosedürünüzden Almanya'nın sorumlu olup olmadığını kontrol eder. Bu kontrol, Eurodac veri tabanının yardımıyla gerçekleşir. Avrupa içinde hizmet veren bu veri tabanında, sığınmacıların ve Avrupa'ya giren diğer yabancı vatandaşların parmak izleri kayıtlıdır. BAMF ayrıca kanıt olarak seyahat biletlerinizi görmek isteyebilir. Dublin Yönetmeliği sizin için geçerliyse, BAMF iltica başvurunuzu "kabul edilemez" (Unzulässig) olarak reddeder. Bu durumda, sizi sorumlu Dublin ülkesine göndermeye karar verir. Yani belirli bir süre içinde bu ülkeye geri götürülmeniz gerekir. 

Bunu yaparken BAMF’ın uyması gereken bazı kurallar vardır:

1. Almanya’nın, sığınmacıdan sorumlu Avrupa devletine sözde bir “devralma talebinde” (“Übernahmeersuchen”) bulunması ve bu konuda çok hızlı davranması gerekmektedir. Almanya'nın göz önüne alması gereken iki önemli tarih vardır: Alman yetkililerin, parmak izlerinizi Eurodac sisteminde bulduğu tarihten itibaren en fazla iki ay içinde, veya BAMF’ın iltica başvurunuzu teslim almasından itibaren en fazla üç ay içinde devralma talebi gönderilmelidir. Yetkililer devralma talebini zamanında göndermediği takdirde, iltica prosedürünüzden Almanya sorumlu olacaktır.

2. Diğer Dublin üyesi devletin, sizi ve davanızı kabul etmesi mümkün değilse, bu devlet devralma talebini reddedebilir.

  • Eğer başka bir Avrupa ülkesinde henüz resmî bir iltica başvurusu yapmadıysanız, o ülkenin genellikle BAMF’ın gönderme talebine yanıt vermesi için iki ay süresi vardır. Eğer diğer Avrupa ülkesi iki ay içinde bir cevap vermezse, bu durum onay olarak kabul edileceğinden Almanya sizi diğer ülkeye transfer edebilir.

  • Eğer diğer Avrupa ülkesinde daha önce sığınma başvurusunda bulunmuşsanız, BAMF'nin talebine cevap vermek için bir haftadan iki aya kadar bir süreleri olacaktır. Son güne kadar bir cevap vermedikleri takdirde, bu durum onay olarak kabul edileceğinden Almanya sizi diğer ülkeye transfer edebilir.

3. Diğer devlet hiçbir yanıt vermeden süre sona ererse ya da diğer devlet devralma talebini kabul ederse, Almanya’nın size bu ülkeye göndermesi için 6 aylık bir vakti vardır (bu Überstellungfrist olarak bilinir). Altı ay içinde transfer edilmezseniz, iltica prosedürünüzden Almanya sorumlu olacaktır. Dikkat: Eğer hapisteyseniz, Almanya’nın sizi davanızdan sorumlu ülkeye göndermek için 12 ay süresi vardır. Ve eğer bu transferin gerçekleşmesine engel oluyorsanız, örneğin yetkililerden saklanıyorsanız, transfer süreniz 18 aya kadar uzatılır. Örneğin, bir haftadan uzun bir süredir kampta kalmıyorsanız ve BAMF bunu öğrenirse, onlardan saklandığınızı düşünebilir.

Lütfen unutmayın: Almanya, iltica talebinizi "kabul edilemez" ("unzulässig") olarak reddettiğinde, bu, diğer ülkenin de başvurunuzu reddedeceği anlamına gelmez. Dublin davalarında, böyle bir reddetme, sadece davanızdan Almanya'nın sorumlu olmadığı anlamına gelir, bu nedenle iltica başvurunuz, davanızdan sorumlu olan Avrupa ülkesinde ayrıntılı olarak incelenecektir.

Hangi durumlarda Almanya'nın beni başka bir Dublin devletine transfer etmesine izin verilmez?

Aşağıdaki durumlarda başka bir Dublin üyesi devlete transfer edilmemeniz gerekir:

  • Eşiniz veya reşit olmayan çocuklarınız, Almanya’da mülteci olarak tanındılarsa veya geçici koruma aldılarsa.
  • Eşiniz veya reşit olmayan çocuklarınız Almanya'ya iltica başvurusunda bulundularsa, ve iltica başvurularından Almanya sorumluysa.
  • Ülkenizi 18 yaşın altındayken ve ebeveynleriniz olmadan terk ettiyseniz, ancak sizden sorumlu olan Dublin ülkesinde, ebeveynleriniz, kardeşleriniz veya diğer akrabalarınızla yeniden bir araya gelmek için aile birleşimi başvurusunda bulunduğunuzda durum lehinize değildir. Aynı kural Avrupa'da hiç aileniz olmadığı takdirde de geçerlidir.
  • Ciddi bir hastalığınız varsa ve başka bir ülkeye transfer edildiğiniz takdirde durumunuz ciddi şekilde kötüleşebilirse. Bu gibi durumlarda, Almanya'dan ayrılmanızın ne kadar güç olduğunu kanıtlamak için çeşitli sağlık raporları sunmanız gerekmektedir. Bununla ilgili engeller oldukça yüksektir, çünkü genel olarak, ağır hastalıkların tüm AB ülkelerinde tedavi edilebileceği kabul edilir.
  • Almanya, Dublin yönetmeliğinde belirtilen egemenlik hükümlerini başlatmaya karar verirse. Almanya böyle yaparak, iltica başvurunuz için gönüllü olarak sorumluluk almış olur. Ancak, bu hüküm nadiren ve sadece istisnai durumlarda kullanılır, örneğin; hasta veya travmatize bireyler vb. için.
Dublin prosedürü sırasında sahip olduğum haklar ve yerine getirmem gereken sorumluluklar nelerdir?

BAMF’ın size, Almanya’ya geliş rotanız, sağlık durumunuz ve aile üyelerinizin bulunduğu yerler hakkında soru sorma hakkı vardır. Bu görüşmede, neden sizden sorumlu olan diğer Dublin ülkesinde yaşayamayacağınızı onlara açıklamalısınız. Böyle bir görüşmede durumunuzu meşru kılacak sebepler şunlar olabilir: evsizlik, tıbbi bakım hizmetlerine erişimin yetersizliği, kötü muamele, hapis veya ailenizin Almanya'daki oturum durumu.

BAMF size, Dublin prosedürü ve diğer Dublin ülkesine gönderilen transfer talebinin mevcut durumu hakkında kendi dilinizde bilgilendirmekle yükümlüdür. Dublin durumunuzun mevcut durumu hakkında düzenli olarak bilgi talep etme hakkınız vardır ve dosyanıza erişiminizin olması gerekir. 

Gönüllü olarak diğer Dublin ülkesine dönmek istediğiniz takdirde, buna izin verilmelidir.

Eğer başka bir konaklama yerine taşınırsanız, BAMF’a yeni adresinizi bildirmeniz gerekir. Bunu yapmak sizin sorumluluğunuzdadır, böylece önemli belgeleri, örneğin karar yazısını, zamanında alabilir ve gerekiyorsa itirazda bulunabilirsiniz. Aksi takdirde BAMF sizin “kaçtığınızı” düşünebilir. Kaçmak, gönderilme sürenizi 6 aydan 18 aya çıkarır. Gönderilme süresi hakkında daha fazla bilgiyi “Dublin prosedürü nasıl işler?” başlığı altında bulabilirsiniz.

Dublin prosedürü sırasında nereden yemek, giysi, para ve sağlık hizmeti alırım?

Sığınmacılar devletten maddi destek alabilir. Bu yardımlar “sığınmacı yardımları” (Asylbewerberleistungen)olarak adlandırılır. Ekim 2024 sonundan itibaren, aşağıdaki dört durumun hepsi sizin için geçerliyse, bu yardımları alma hakkınızı kaybedebilirsiniz:

  • İltica başvurunuz Dublin prosedüründe “geçersiz” (unzulässig)olarak reddedilmişse.
  • BAMF sizi başka bir ülkeye göndermeye karar vermişse.
  • BAMF, sizin ülkeyi terk etmenizi “hukuken ve fiilen mümkün” (rechtlich und tatsächlich möglich) olarak değerlendiriyorsa.
  • Size geçici oturum izni (Duldungsbescheinigung) verilmemişse.

Bu durumda, yasaya göre sadece 14 gün sürecek “geçici yardımlar” (Überbrückungsleistungen) alabilirsiniz. Bu yardımlar, sınır dışı edilene kadar hayatta kalmanız için gereken temel ihtiyaçları kapsar. İçeriği şunlardır:

  • Yemek, barınma, ısınma, kişisel ve sağlık bakımı
  • Ani ve ağrılı hastalıkların tedavisi
  • Hamilelik ve doğum sırasında tıbbi ve bakım hizmetleri
  • Para yardımı yok
  • “Gerekli kişisel ihtiyaçlar” için ödeme yok (örneğin cep harçlığı- Taschengeld)
  • Engelli veya bakıma muhtaç kişiler için ek yardımlar (AsylbLG §6) yok

Sadece özel durumlarda ve ciddi zorluklarda ek “mağduriyet yardımları”(Härtefallleistungen) verilebilir:

  • Giysi ve ev eşyaları
  • Sağlık kontrolleri ve aşılar
  • Çocuklar için ek yardımlar (eğitim ve katılım desteği, sınırsız sağlık hizmeti, entegrasyon yardımı vb.)

Bu 14 günün sonunda yardım kesilir. Yalnızca özel zor durumlarda, geçici yardımlar istisnai olarak devam edebilir.

Lütfen unutmayın: Bu yardım kesintisi başlangıçta yalnızca başka bir AB ülkesinde geçerli koruma statüsü olan kişiler için geçerliydi. Ancak 31 Ekim 2024’ten itibaren “Dublin vakaları” için de uygulanmaya başlandı. Birçok insan hakları örgütü ve sosyal yardım kuruluşu, bunun anayasa ve Avrupa hukukuna aykırı ve insanlık dışı olduğunu söylüyor.

Yasa her yerde aynı şekilde uygulanmıyor ve birkaç sosyal mahkeme bu kesintiyi geçersiz ilan etti. Bu nedenle, eğer siz de bu kesintiden etkileniyorsanız, hemen bir danışma merkezine başvurmanız ve destek almanız faydalı olabilir. Danışma merkezi veya avukat bulmayı “Nereden danışmanlık ve destek alabilirim?” başlığı altında öğrenebilirsiniz.

Almanya beni başka bir Dublin ülkesine geri göndermek istediğinde ne yapabilirim?

İltica başvurunuzun reddedilmesine, "kabul edilemez" (Unzulässig) olarak itiraz edebilirsiniz. İtirazınızı, ret bildiriminizdeki “adli yollar” (Rechtsmittelbelehrung) başlığı altında belirtilen sorumlu idari mahkeme, isim ve adrese yapmalısınız. 

İtiraz bildiriminizin zarfında belirtilen tarihten itibaren, itiraz başvurusunda bulunmak için bir haftaınız vardır. Süre, karar yazısının zarfında yazan tebliğ tarihinden başlar. Zarfı belgeleriniz için saklamanız faydalı olur. Dublin vakalarında açılan dava, genellikle gönderilmeyi durdurmaz. Yani dava süresince bile başka bir ülkeye gönderilebilirsiniz. Bu nedenle, davaya ek olarak acil temyiz başvurusu (Eilantrag) yapmak önerilir. Bu başvuru için de kararın size tebliğ edildiği tarihten itibaren bir haftanız vardır. Başarılı bir acil temyiz başvurusu, mahkeme süresince gönderilmenizi engeller. Ancak bu durumda, daha önce bahsedilen altı aylık gönderilme süresi uzar, çünkü acil temyiz başvurusu bu süreyi keser. Bu yüzden bazı durumlarda acil başvuru yapmamak daha mantıklı olabilir. Mutlaka bir avukattan danışmanlık almanız önerilir. Nasıl avukat bulacağınızı Life Initiative sayfasında öğrenebilirsiniz.

Dublin davalrında başarı şansı genellikle çok önemli değildir. İltica başvurunuzdan sorumlu olan Dublin ülkesinde "sistemsel eksiklikler" (Systematische Mängel) tespit edildiğinde, karar hakkında temyize edilmesi özellikle yararlıdır; yani sizden sorumlu devlet yeterli desteği veya adil bir sığınma prosedürünü garanti edemediği zaman. Son yıllarda, çeşitli mahkemeler birçok ülkede (Yunanistan, İtalya, Bulgaristan ve Macaristan dahil) sistemsel eksiklikleri tekrar tekrar tespit etmiş ve sonuç olarak mültecilerin bu ülkelere transferine yasak getirmiştir. Bu sistemsel eksiklikler her dava sürecinde tek tek incelenir. Ancak şu anda İtalya ve Yunanistan ile ilgili yeni gelişmeler var; bu nedenle bazı durumlarda bu ülkelere gönderimler yeniden mümkün olabiliyor.

Bir danışma merkezine veya avukata başvurabilirsiniz. “Nereden danışmanlık ve destek alabilirim?” başlığı altında nasıl bir avukat ya da danışma merkezi bulabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Başka bir Dublin devleti bana koruma sağlamış olduğu takdirde ne olur?

Başka bir Dublin üyesi ülkede, başarılı bir şekilde sığınma başvurusunda bulunduysanız ve size sığınma hakkı, mülteci statüsü veya geçici koruma hakkı verildiyse, Almanya'daki iltica başvurunuz "güvenli üçüncü ülke girişinden" dolayı reddedilecektir (wegen der Einreise aus einem sicheren Drittstaat). Böyle bir karar, "üçüncü ülke yönetmeliği" (Drittstaatenregelung) ile ilgilidir. 

Başka bir Dublin devletinden gelen ilticası kabul edilmiş bir mülteci veya sığınmacı olarak, Almanya'ya seyahat edebilir ve ülkede 90 gün geçirebilirsiniz, ancak burada kalıcı olarak yaşama veya çalışma izniniz yoktur. 90 gün sonunda, ülketi terk etmezseniz, diğer AB ülkelerine geri gönderilebilirsiniz. 

Almanya’da yaptığınız iltica başvurunuz reddedilirse, bu karara karşı idare mahkemesinde dava açma hakkınız vardır. Reddetme kararını aldıktan sonra, davayı açmak ve acil temyiz başvurusunu (Eilantrag) yapmak için bir haftanız vardır. Başarılı bir acil temyiz başvurusu, genellikle mahkeme kararı verilene kadar başka bir ülkeye gönderilmenizi engeller.

Başvurunuz, eğer diğer ülkede barınma, yiyecek, iş vb. imkanlarınız yoksa başarılı olabilir.

Bir danışma merkezi veya avukattan destek almanız faydalı olabilir. “Nereden danışmanlık ve destek alabilirim?” başlığı altında nasıl bir avukat ya da danışma merkezi bulabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Nereden danışmanlık ve destek alabilirim?

BAMF-Navi üzerinden yakınınızdaki iltica danışma merkezlerini arayabilirsiniz. Ayrıca MBE ve  JMD  hizmetlerinden de yararlanabilirsiniz. proasyl.de sitesinde de kendi eyaletinizdeki danışma merkezlerini bulabilirsiniz. Pro Asyl’in bireysel danışma hizmetini e-posta yoluyla Almanca veya İngilizce olarak kullanabilirsiniz. Bunun dışında, bir Mülteci Konseyi (Flüchtlingsrat) size destek sağlayabilir. Size bağlı olan Mülteci Konseyi’ni fluechtlingsrat.de sitesinden öğrenebilirsiniz. Avukat bulmak içinse, Life Initiative sayfasına bakabilirsiniz.

Önemli

Dublin vakalarında bir avukattan danışmanlık ve destek almak çok önemlidir. Avukat tutma hakkınız vardır. Nasıl avukat bulacağınızı öğrenmek için Life Initiative sayfasına bakabilirsiniz.