Mülteciler İçin Sağlık Hizmeti
Haklarım nelerdir?
Almanya'da herkes temel tıbbi bakım hakkına sahiptir. Ancak, sağlık hizmetleri ve tıbbi tedavinin kapsamı, oturum durumunuza ve Almanya'daki kalış sürenize bağlıdır.
Oturum iznine sahip olan mülteciler genellikle bir sağlık sigortası programına dahil olurlar ve bu nedenle bu sigorta şirketlerinin sağladığı tüm hizmetlerden faydalanma hakları olur. Bu konuda daha fazla bilgi için handbookgermany.de sayfasına bakabilirsiniz.
Federal Mülteciler Yardım Yasası’na ("Asylbewerberleistungsgesetz") göre, yardım alan mültecilere ayrıca sağlık hizmeti de verilmektedir. Ancak, söz konusu yasada da belirtildiği üzere, sağlanan sağlık hizmetinin kapsadıkları sınırlıdır ve sağlık hizmetlerine erişim genellikle sadece ilgili makamlarda geçerlidir. İltica prosedürünüz hâlen devam ediyorsa veya Müsamaha Belgesine ("Duldung") ya da sınır geçiş belgesine ("Grenzübertrittsbescheinigung") sahipseniz, siz de bu gruba dahilsinizdir. Bu gruba giren sığınmacılar, ne zamandır Almanya'da yaşadıklarına bağlı olarak iki alt gruba ayrılırlar: 1. 36 aydan daha az bir süredir Almanya'da olan insanlar ve 2. 36 aydan daha fazla bir süredir Almanya'da olan insanlar.
Ne tür bir sağlık hizmeti alma hakkım vardır?
Almanya’da 36 aydan (3 yıldan) kısa süredir yaşayan sığınmacılar ve “Duldung” statüsündeki kişiler genelde sadece acil sağlık hizmeti alabiliyor. Yani, aniden ortaya çıkan hastalıklar veya şiddetli ağrılar olduğunda tedavi ediliyorlar.
Sürekli (kronik) hastalıklar genelde sadece belli durumlarda tedavi ediliyor:
• Hastalık şiddetli ağrı yapıyorsa,
• Tedavi edilmediği takdirde ağrıya yol açacaksa,
• Tedavinin tıbben zorunlu olduğu durumlarda.
Bu tedaveler için genellikle sosyal yardımlardan sorumlu kurumlara başvuru yapılması gerekiyor.
Bunun dışında bazı istisnalar var:
• Hamile kadınlar ve doğumdan sonraki 6–8 hafta içindeki anneler, Almanya’daki tüm standart gebelik ve doğum hizmetlerine erişebiliyor.
• Çocuklar ve gençler için rutin sağlık kontrolleri (vorsorge) karşılanıyor.
• Herkes aşı olabiliyor.
Ayrıca, sağlık açısından gerekli görülen başka tedaveler de bazı özel durumlarda ödenebiliyor.
36 aydan daha az bir süredir Almanya'daysanız, genellikle doktora her gidişinizden önce yetkili makamdan bir sağlık hizmeti kuponu ("Krankenschein") almak için başvuru yapmanız gerekecektir. Bunun anlamı şudur; ya üç ayda bir ilk varış merkezinizden (veya Sosyal Yardım Dairesinde sizden sorumlu olan personelden) birkaç tane sağlık hizmeti kuponu ("Krankenschein") alırsınız, ya da her doktora gitmeniz gerektiğinde ilk varış merkezinizden (veya Sosyal Yardım Dairesinde sizden sorumlu olan personelden) bir sağlık hizmeti kuponu ("Krankenschein") alırsınız. Tedavinin kapsamını hangi hizmetlerin karşılanacağını resmî kurum (sosyal yardım dairesi) belirler. Bazı durumlarda, hangi tedavilerin yapılacağını kısıtlayabilir veya hangi doktorlara gidilebileceğini önceden belirleyebilir. Lütfen, bu kuponların ("Krankenschein") yalnızca üç ay boyunca geçerli olduğunu unutmayın. Bu üç ayın sonunda sağlık hizmeti almak için yeni kuponlar ("Krankenschein") almanız gerekir.
Bu kuponların yerine (bürokratik sebeplerden alması oldukça karmaşık olabileceğinden) bazı federal eyaletler ve şehirler, sığınmacılar ve "Duldung" sahibi bireyler için sağlık kartları ("Gesundheitkarten an Asylbewerber un Geduldete" olarak bilinir) dağıtırlar. Böyle bir karta sahip olmak, yetkili kişilerle iletişime geçmeden doğrudan doktora gidebileceğiniz anlamına gelir. Ancak bu karta sahip olduğunuzda, yine sadece acil durumlarda tedavi görme hakkınız vardır. Sağlık Kartının en büyük avantajı, ortaya çıkabilecek bürokratik iş miktarının azalmasıdır.
Genellikle, doktorun size reçete ettiği ilaçları herhangi bir eczaneden alabilirsiniz. İlke olarak, ilaçların ücretini ödemek zorunda değilsinizdir. Sadece reçetenizi vererek ilaçlarınızı alabilirsiniz. İlaç masrafları Sosyal Yardım Dairesi tarafından eczaneye geri ödenecektir. www.aponet.de adresinde size en yakında bulunan eczaneyi arayabilirsiniz.
Bazı durumlarda fizyoterapi ya da ortez gibi yardımlar da alabilirsiniz. Ancak bunların öncelikle sosyal yardım dairesi tarafından onaylanması gerekir.
Hastaneye yatış gerekli olsa bile, sosyal yardım dairesi bunu önceden onaylamalıdır. Ancak bu acil durumlarda geçerli değildir.
36 aydan fazla bir süredir Almanya'da bulunan sığınmacılar, Müsamaha Belgesine ("Duldung") veya statü korumasına sahip kişilere "Mülteciler İçin Sağlık Kartı" ("Gesundheitskarte für Flüchtlinge") verilir. Bu kart sayesinde, yetkililere gitmek ve sağlık hizmet kuponu almaya gerek kalmadan doğrudan sağlık hizmetlerine erişebilirsiniz. Eğer bu gruptaysanız, genel sağlık sigortasının tüm hizmetlerinden faydalanma hakkınız vardır, uzun süreli bakım sigortası ("Pflegeversicherung") hariç. Artık bazı genel sağlık sigortası yardımları için de yasal katkı payları bulunmaktadır. Buna rağmen, genel sağlık sigortasının resmi bir üyesi değilsinizdir, yalnızca onların gözetimi ve bakımı altındasınızdır ve sağlık sigortası şirketinin size sunduğu hizmetler için devlet onlara ödeme yapmaktadır. Sığınmacı olarak istediğiniz genel sağlık sigortası şirketini seçmekte özgürsünüzdür. Bu konuda daha fazla bilgi için handbookgermany.de sayfasına bakabilirsiniz. Sigorta şirketini seçtikten sonra, yetkililer sizin için kayıt işlemini tamamlar.
Lütfen unutmayın: "Mülteciler için Sağlık Kartı" ("Gesundheitskarte für Flüchtlinge") normal bir sağlık sigortası kartına benzer, ancak tek fark vardır: kartın arka tarafında “Avrupa Sağlık Sigorta Kartı” (EHIC) ibaresi bulunmaz. Ayrıca bu kartta saklanan veriler, diğer Alman sigorta kartlarında saklanan verilerden farklıdır. Mülteciler için Sağlık Kartının üzerinde belirli bir işaret vardır, böylece doktor kart sahibinin sigorta şirketinin düzenli bir üyesi olmadığını anlayabilir.
Almanya'ya geldikten sonra, ilk önce bir ilk varış merkezinde (Erstaufnahmeeinrichtung) kalırsınız. Burada ilke olarak, size öncelikle bir ön tıbbi muayene (Erstuntersuchung) yapılır ve var olan akut hastalıklarınız derhal tedavi edilir. Eğer kendinizi iyi hissetmiyorsanız, doğrudan bir personel ile iletişime geçebilirsiniz.
Daha sonra, sadece özel hastaları tedavi edenler dışında, herhangi bir doktora gidebilirsiniz. Bazı doktorlar yalnızca özel sağlık sigortası şirketlerine üye olan hastaları kabul ederler ve bu hastalar doğrudan doktora ödeme yaparlar. Özel sağlık sigortası olmayanların da sadece "genel sağlık sigortası hastalarını" kabul eden doktorları aramaları gerekir.
Alman Tabipler Odasının web sitesinde bölgenizdeki doktorları aratabilirsiniz. Önce bulunduğunuz eyalete ve ardından "Gelişmiş Arama" ("Erweitere Suche") seçeneğine tıklarsanız, ana dilinizi konuşan bir doktor için de arama yapabilirsiniz. Sizinle ortak bir dili konuşan bir doktor bulamadığınız takdirde, bir tercümana ihtiyacınız olacaktır. Tercüman bulamazsanız, ilk varış merkezindeki bir çalışandan ya da bir danışma merkezinden yardım isteyebilirsiniz.
Size en yakın danışma merkezini BAMF-Navi üzerinden bulabilirsiniz. Bunun için posta kodunuzu veya yaşadığınız yerin adını girmeniz yeterli. Ayrıca proasyl.de ya da bulunduğunuz bölgedeki mülteci derneklerinin (Flüchtlingsrat) web sitelerine de bakabilirsiniz. Sizin için hangi mülteci derneğinin sorumlu olduğunu fluechtlingsrat.de adresinden öğrenebilirsiniz.
Doktor ziyaretiniz sırasında, doktora şikâyetinizi anlatmanız için internette temel bir terim sözlüğü bulunmaktadır. Bu sözlükte vücudunuz ve sıkça görülen hastalıklarla ilgili birçok terime ulaşabilirsiniz.
Sığınmacılar ve Müsamaha Belgesine ("Duldung") sahip olan bireyler, psikiyatrik tedavilerinin masraflarının karşılanması için Sosyal Yardım Dairesine başvurabilirler. Bunun için kaldığınız yerdeki bir sosyal hizmetliden ya da bir danışma merkezinden yardım isteyebilirsiniz. Size en yakın danışma merkezini BAMF-Navi üzerinden bulabilirsiniz. Bunun için posta kodunuzu veya yaşadığınız yerin adını girmeniz yeterli. Ayrıca proasyl.de ya da bulunduğunuz bölgedeki mülteci derneklerinin (Flüchtlingsrat) web sitelerine de bakabilirsiniz. Sizin için hangi mülteci derneğinin sorumlu olduğunu fluechtlingsrat.deadresinden öğrenebilirsiniz.
Hemen reddedilmeyen başvurular, Sosyal Yardım Dairesi tarafından atanan bir doktor tarafından değerlendirilir. Yetkililer, Almanya'daki oturum statüsü belli olmayan kişilerin tedavilerinin masraflarını üstlenmek istemediklerinden, bu başvuruların maalesef çoğu zaman reddedildiğini unutmayın. Bu sebeple belli başlı bazı tedavi merkezleri mülteciler için ücretsiz psikolojik bakım hizmeti sunmaktadırlar. Ancak, ne yazık ki, böyle yerler sayıca az olduğundan, bu gibi yerlerde boş bir randevu saati bulmak oldukça zordur. Bu merkezlerin adres ve iletişim bilgilerine ulaşmak için Federal Mülteciler ve İşkence Kurbanları Psikososyal Merkezler Birliğinin web sitesine bakabilirsiniz.
Herhangi bir geçerli belgeniz olmasa bile, Federal Mülteciler Yardım Yasası ("Asylbewerberleistungsgesetz") uyarınca akut hastalıklar için tıbbi bakım hakkına sahipsinizdir. Bu haktan yararlanmak için, Sosyal Yardım Dairesinden sağlık hizmeti kuponu ("Krankenschein") almanız gerekir- bu kupon olmadan, doktor sizi tedavi edemez. Sosyal Yardım Dairesi, doktor ziyaretinizi Yabancılar Dairesine bildirir.
Belgesi olmayan göçmenler için isim verme zorunluluğu olmadan tıbbi hizmet veren kuruluşlar vardır. Hizmetleri ücretsizdir ve ziyaretiniz hakkında ne Sosyal Yardım Dairesine ne de Yabancılar Dairesine bilgi verirler. Yaşadığınız yerde bu şekilde hizmet veren bir sağlık merkezinin nerede olduğunu öğrenmek için gesundheit-ein-menschenrecht.de adresine bakabilirsiniz. Bunun yanı sıra, aynı şekilde bir yardım için herhangi bir Malteser Migrant Medizin şubesini ve bölgenizdeki Medibüro ofislerini arayabilirsiniz.
Hastanelerin verilerinizi üçüncü kişilerle paylaşmasına izin verilmez. Acil durumlarda hastaneye gitmek veya ambulans çağırmak konusunda tereddüt etmeyin.
Akut tıbbi müdahale gerektiren acil durumlarda, 112'den acil durum servislerini (yalnızca Almanca olarak) ücretsiz olarak arayabilirsiniz. Herhangi bir hastanenin acil servisine gidebilirsiniz ancak uzun süre beklemeniz gerekebileceğini unutmayın. Bir psikolojik acil durum yaşıyorsanız, 112’yi arayarak ambulans çağırabilir veya doğrudan en yakın psikiyatri kliniğine başvurabilirsiniz.
Etrafınızdaki bir kişide zehirlenme belirtileri fark etmeniz durumunda, yakınızda bulunan bir Zehirlenme Acil Merkezine ("Giftnotrufzentrale") ulaşmaya çalışın. Bu merkezler günün her saati hizmet verirler.
Günlük düzenli çalışma saatleri dışında ilaç almak istiyorsanız, nöbetçi eczaneye ("Notapotheke") gitmeniz gerekir. aponet.de internet sitesinde, bölgenizde size en yakında bulunan nöbetçi eczaneyi arayabilirsiniz.
Bu konuda daha fazla bilgiye handbookgermany.de sayfasından ulaşabilirsiniz.
Eğer iltica başvurunuz “Dublin-Fall” olarak reddedildiyse ve başka bir AB ülkesine geri gönderilmeniz (sınır dışı edilmeniz) kararlaştırıldıysa, kanunen size sağlık hizmeti verilmemesi öngörülüyor. Ancak bu durum hukuken tartışmalı. Almanya’daki bazı sosyal mahkemeler, acil başvuru (Eilantrag) yapan kişilerin sağlık yardımlarının kesilmesini durdurdu. Bu nedenle bir avukattan hukuki destek almanız çok önemlidir. “Dublin-Fall” hakkında daha fazla bilgiyi “Dublin Prosedürü” bölümümüzde bulabilirsiniz.
Size en yakın danışma merkezini bulmak için “Yerel Bilgi” sayfasını veya BAMF-Navi‘yi kullanabilirsiniz. Bunun için posta kodunuzu veya yaşadığınız yerin adını girmeniz yeterli. Ayrıca MBE (Yetişkinler için Göç Danışmanlık Hizmeti) ve JMD (Gençler için Göç Danışmanlık Hizmti) danışmanlık hizmetlerinden de yararlanabilirsiniz. Kendi eyaletinizdeki danışma merkezlerini proasyl.de üzerinden de arayabilirsiniz. Bunun dışında, bulunduğunuz bölgedeki mülteci dernekleri (Flüchtlingsrat) de size destek verebilir. Hangi mülteci derneğinin sizin için sorumlu olduğunu fluechtlingsrat.de adresinden öğrenebilirsiniz.
Önemli
Doktorların, izniniz olmadan sizinle ilgili hiçbir bilgiyi üçüncü şahıslarla veya resmi makamlarla paylaşma hakları yoktur. Bu kural tıbbi gizlilik ilkesi veya "ärztliche Schweigepflicht" olarak bilinir.